Sonda söyleyeceğimi başta söyleyim, aslında büyük ihtimalle kızıyor ama ortada tespit edilmesine dair bir sorun var gibi görünüyor.

Hormonel bir bozukluk olmadığı sürece ve rahim sağlıklı ise bir ineğin kızana gelmeme olasılığı yok. Hormonel dengeyi de senkronizasyon (aşı) ile siz bozmadıysanız, kolay kolay bozulmaz. Rahim sağlığını ise bir veteriner muayenesi ile anlayabilirsiniz.

Aslında bir de sıcaklığın etkisi var ama, onun çözümü pek yok gibi. Büyük işletmelerde soğutmaya ya da serinletmeye yönelik bazı uygulamalar var ama bunların küçük ve orta ölçekli işletmelere uygulanması pek de ekonomik değil.

Ancak, şu nokta çok önemli : İneğiniz büyük ihtimalle kızıyor ama bir şekilde bu fark edilmiyordur. İnanın bana bu konuda yapılacak basit bir kaç hareketle sorunu çözebilirsiniz. Ama bunları düzenli yapmalı ve öncelikle sizin de tespit etmede hatalarınız olabileceğiniz kabul etmelisiniz.

İşte size çok önemli ipuçları :

1. Hayvanınızda kızgınlığı yakalayamıyorsanız, bu hayvanda kızgınlık olmama ihtimali genelde çok düşüktür, bu yüzden hemen topu taça atıp, bütün suçu ineğe yüklemeyin.

2. İşin ehli olan biri, günde 6 defa, olmadı en az 4 defa, 15-20 dakika sürüyü gözlemelidir. Yani bir günde 4×20 dk toplam 80 dakika sürünüzü seyretmelisiniz. Böylece sadece kızgınlık değil, topallık vb. gibi bir dizi sorunu da erkenden teşhis edebilirsiniz.

3. Gözlem yaparken başka işle uğraşmayın. Örneğin yemleri kilitlere doğru itmekle uğraşmayın, cep telefonunuzdan facebook bakmayın! (Bizim bu yazımızı okuyabilirsiniz)

4. Gözlemi yapan kişi işin uzmanı olmalıdır. Öyle her atlayan kızgın denmez. Ama işin ehli olmayan birinin gözlem yapıp vereceği hatalı sinyaller işinizi düzgün yapmanızı engeller. Zaman içerisinde doğru sinyalleri de atlamaya başlarsınız.

5. Tüm bunlara rağmen ineklerin bir kısmı gece kızgınlık gösterirken (%27), bir kısmı ise gizli kızgınlık (sessiz kızgınlık) gösterir. İşte bunlarla baş etmek biraz zor olabilir. Bunun için Kızgınlık Takip Sistemi, aktivitemetre kullanabilirsiniz.

İnek kızana gelse bir dert, kızana gelmese bir dert… Kızana gelmeyen ineğinin tedavi masrafını mı karşılayacaksın, yoksa ineğini mi gözden çıkartacaksın? Günlerce aylarca uzun gözlem, çaba sonrasında en sonunda, süt hayvanını kesime yollacaksın. Hayır! Buzağıyken inek olana kadar gözü gibi baktı ona benim çiftçi kardeşim! Çözüm bulmalı. Gerçekten bu inek kızana mı gelmiyor yoksa biz mi kaçıyoruz? Daha çok gözlem ve çaba ile mi çözümü bulacağız, zaten defalarca kızgınlık kaçtı farklı çözümlere odaklanmak neden mantıklı olmasın? Boğa takip etsin artık ben gözlemlemeyim diye düşüneceksen daha çok zarardasın (Boğa kullanmanın zararlarını diğer başlığımda bahsedeceğim) Ben asıl çözüme odaklanayım.

Son ve kesin çözüm teknolojiden yararlanmak. Son zamanlarda kızgınlık tespit cihazları yetiştiricinin ilgisini çekmeye başladı. Çünkü yetiştirici zararının farkında. Teknolojik cihaz sayesinde yetiştirici gözü arkada değil, çünkü kızgınlığı kaçırma ihtimali yok. O halde bırakın kızgınlık cihazı sizin yerinize yakalasın hayvanın kızgınlığını, size zamanında tohum attırmak kalsın. Aklınızda rahat, cebinizde rahat...