Bu aralar yetiştiricilerimiz arasında hızla yayılmaya başlayan bir teknolojinin adı sıklıkla duyulur oldu : Aktivitemetre. Bazılarımız kızgınlık tasması diyor, kimisi kızgınlık detektörü ile karıştırıyor. Hatta daha afilli ismi kızgınlık takip sistemi. Aktivitemetre ayakta olur, boyunda takılıyorsa aktivitemetre denmelidir diyenler de var.

Aslında aktivitemetreler büyük işletmelerde zaten yıllardır ineklerin kızgınlık zamanını tespit etmek için kullanılıyor. Ancak yıllar içerisinde teknolojinin ucuzlaması ile artık orta ve küçük ölçekli yetiştiricilere de hitap eden modeller üretilmiş oldu.

Peki bu cihazlar kızgınlığı nasıl teşhis ediyor, daha da önemlisi ne kadar güvenilirler?

Öncelikle kızgınlık zamanı hareketliliğin arttığını hepimiz biliyoruz. Ancak gözlem yaparken o ineğin geçmişte ne kadar hareket ettiğiniz bilmeden, sadece o esnadaki hareketleri üzerinden fikir üretebiliyoruz. Halbuki aktivitemetreler, bir hayvanın normalde yapması gereken hareketi hafızasında bulundururken, anlık hareketleri de sürekli bu olması gerekenle karşılaştırarak daha kaliteli teşhislerde bulunabiliyorlar. Yani başka bir ifadeyle, aktivitemetre hayvanın boynunda sürekli takılı olduğu için zaman içerisinde o hayvanın normal zamanda yaptığı hareketi öğrenmiş oluyor. Kızgınlık zamanı ise hayvanımızın hareketlerinde hormonel değişimden ötürü farklılık oluştuğu için daha hızlı ve doğru bir şekilde tespit edebiliyorlar.

Peki işin mantığı bu, ama hala cevaplanmamış bazı sorular var :

1. Aktivitemetre alırsam benim işletmeme uyar mı? 10 hayvan ya da 30 hayvan için aktivitemetre alınır mı?

2. Aktivitemetre aldım, düvelere de takmalı mıyım?

3. Aktivitemetrem var ama bizim çiftlikte öyle bilgisayar koyacak yer yok. Zaten telefon bile doğru düzgün çekmiyor. Nasıl çalışacak?

4. Bütün hayvanlarıma almalı mıyım? 100 adet alacak olsam çok maliyeti olacak...

5. Para verdiğimize değecek mi?

Son sorudan başlayalım. Aktivitemetreye para verdiğimize değer mi? Küçük bir hesapla, bir aylık kızgınlık kaçırmanın maliyetine bakalım. Bir ay daha az buzağınız olacak, sütten kaybınız olacak, moral bozulması ise cabası. Bir çok çiftçi herhalde benimle hem fikir olacaktır, kızgınlığı kaçırmanın maliyeti 500 ile 800 TL arasında değişir. Peki bu paraya bir aktivitemetre alabileceksek, ve 4-5 aydır kaçan kızgınlığı yani havaya uçan 5 x 500 TL’yi kurtaracak olsa, ne kadar verirdik? Açık söyleyim bana 500 TL’ye versinler, hemen alırım!

Aktivitemetreler hayvanlarda ayağa ya da boyna takılabiliyor. Bazı firmalar boyna takıldığı zaman aktivitemetre diyorlar ama bence isme takılmamak lazım. Sonuçta ayağa takmak sanki adım atma sayısını daha iyi yakalıyor gibi geliyor ama araştırmalarıma göre ayakta ya da boyunda olmasının performansa etkisi hiç yok. Boyna takıldığı zaman inekleri ham daha az rahatsız ediyor, hem de ayağa takıldığı zaman ortaya çıkabilecek bazı ayak problemlerinin de önüne geçilmiş oluyor.

Aktivitemetre seçiminde bir diğer önemli husus da, erişim mesafesi. Sonuçta inekleriniz etrafta dolaşıyorlar ve elde edilen verilerin bir şekilde bir bilgisayara ya da sunucu sisteme gönderilmesi gerekiyor. Bu konuda daha geçmiş yıllarda sadece sağımhane girişinde bulunan bir anten verileri alabiliyordu, ancak son yıllarda artık erişim mesafesi ciddi oranda artırılmış durumda, 300-400 metre mesafeye kadar veri gönderebilen cihazlar mevcut.

Veri gönderme mesafesi aslında önemli bir konu. Birincisi sadece sağımhanede değil de, ahır içinde de veri alabilen çözümler sağımhaneye girmeyen düvelerde de uygulanabiliyor. Ama daha da önemlisi, kızgınlık tespit edildiğinde cihazın size haber vermesi için hayvanın illa ki sağımhaneye girmesini beklemeye gerek kalmıyor.

Bu noktada ön plana çıkan bir diğer konu da, aktivitemetrelerin kızgınlığı tespit etmelerinin yanında başlangıç zamanını da tespit edebilmeleri. Böylece siz kızgınlığın başladığı saatten hareket ederek en ideal tohum atma zamanını ayarlayabiliyorsunuz. Veteriner hekimin tohum atması için geçerli saat dilimi bilinince geç kalma durumlarını da tespit edip, hizmet satın aldığınız veteriner hekiminizi sıkıştırabiliyorsunuz.

Bir başka önemli konu da kaç tane alacağınız ile ilgili. Örneğin 20 sağmalı olan bir çiftçimiz, hayvanların hepsinde aynı anda kızgınlık takibi yapılmağına göre hepsine almak durumunda olmamalı. Bu konuda aktivitemetre almayı düşündüğünüz firmayla bilgili bir şekilde konuşmalısınız. 20 hayvanı olan bir işletmede 5-6 aktivitemetre tüm sürüyü zamana yayılmış bir şekilde takip etmenize yararlı olacaktır. Ancak bunun bir istisnası var. Eğer tüm hayvanlarınıza takarsanız, gebe kalmış ineğinizin ilerleyen aylarda yavru atma durumunda tekrar kızana geleceği için sistemden uyarı alma şansınız olacaktır. Dolayısıyla eğer imkanınız varsa, tüm sağmallara takmak daha mantıklı olabilir.